YARDIMLAŞMA VE PAYLAŞMA DİNİ İSLAM 

İnsan yaratılış itibariyle paylaşma ve yardımlaşmaya muhtaç bir varlıktır. Bu paylaşma ve yardımlaşma insanı hayatta tutan ve yaşamını devam ettiren en önemli ilkedir. Yüce kitabımız Kuran'ı Kerim bu hususta ‘‘Allah’a ibadet edin ve ona hiçbir şeyi ortak koşmayın. Ana babaya, akrabaya, yetimlere, yoksullara, yakın komşuya, uzak komşuya, yanınızdaki arkadaşa, yolcuya, elinizin altındakilere iyilik edin. Şüphesiz Allah, kibirlenen ve övünen kimseleri sevmez [1]’’ .‘‘... İyilik ve takva (Allah’a karşı gelmekten sakınma) üzere yardımlaşın. Ama günah ve düşmanlık üzere yardımlaşmayın.[2]’’ ayetleriyle bizleri yardımlaşmaya ve paylaşmaya çağırmaktadır. Sevgili peygamberimiz(s.a.v.) ise bu konuda hadisi şeriflerinde şöyle buyurmaktadır : ‘‘ Müminler, birbirlerini sevmekte birbirlerine acımakta ve birbirlerini korumakta bir vücut gibidirler. Vücudun herhangi bir üyesi rahatsız olursa diğer üyeleri de bu yüzden humma ve uykusuzluğa tutulur.[3] Yine bir başka hadisi şeriflerinde ‘‘ Komşusu açken tok yatan bizden değildir’’[4] buyurarak müminlerin birbirini düşünmesi yardımlaşması ve paylaşmasına dikkat çekmiştir. İslam dini yardımlaşma ve paylaşma üzerinde hassasiyetle durmuş ve bunu kişinin kendi isteğine değil, yeterli miktarda malı olan kimse için yoksullara yardım etmeyi verilen nimetlere bir şükran ve sorumluluk olarak farz kılmıştır. Zenginler ile fakirlerin arasındaki farkın çok açılmasının önüne geçen İslam ‘‘Mallarında yoksul ve muhtaç olanlar için bir hak vardır’’[5] kuralını getirmiştir.

 

[1] Nisa suresi 36. Ayet

[2] Maide suresi 2. Ayet

[3] Buhari Edep 27

[4] Buhari Edep 32.

[5] Zariyat suresi 19. ayet